Yaşama ait olan veya onunla ilgili olan, başka bir deyişle, organik varlıkların doğması, büyümesi, gelişmesi, çoğalması ve ölmesi için yaşama veya yeteneğe ait olan önemlidir. Ayrıca, sahibi olan kişinin faaliyetlerine izin veren bir iç güç olabilir. Canlılık kelimesi, yaptığınız şey için yüksek düzeyde enerji ve coşku ile canlı hissetme hissini ifade eder.
Canlılık sahibi insanlar, kendilerini canlı, enerji ve coşku dolu, neredeyse her zaman uyanık ve uyanık hissettiklerini ve nadiren aşırı yorgun hissettiklerini söyler. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak büyük bir coşkuyla çalışan dinamik insanlardır. Bir canlılık örneği şöyle olabilir: "Büyükanne yaşamsal bir kadın ve 93 yaşında olmasına rağmen önünde hala birçok planı var", "Kazadan önce olduğum hayati kişi olmak istiyorum".
Canlılık yakından ilişkilidir devletin içinde akışına veya optimum deneyim biz tamamen içinde emilir ve biz ne için coşku hissediyorum zaman o, bir etkinliğe yoğun katılım anlamına gelir çünkü.
Canlılık, hiperaktivite veya sinirsel gerginlikle aynı şey değildir, çünkü canlılık kendi içinde hoş ve tatmin edici bir duygudur. Canlılık, bir kişi enerjisini kolayca tüketip tüketebilecek zor durumlarda gösterebildiğinde özellikle değerlidir.
Normalde bu canlılık, erkeğin uzun süreli bir cinsel ilişkiye sahip olma ihtimalinde veya bunu büyük sıklıkta, yani istisnasız haftanın her günü başarısızlıkla gösterir.
Öte yandan, bir erkek bu konuda bazı zorluklar yaşadığında, yani partneriyle iyi bir cinsel performans elde etmeye gelince, bir cinsel canlılık sorunu tartışılacaktır. Cinsel canlılığın yokluğu, aşırı kilo, işte veya kişisel yaşamda yüksek düzeyde stres, depresyon, libidoyu olumsuz etkileyen ilaçların kullanımı veya partnerle cilt veya yıpranma eksikliği gibi birkaç faktörle ilişkilendirilmiştir.
Öte yandan, hareketsizlik, ölüm, hareketsizlik, hareketsizlik, rahatsızlık ve pasiflik gibi kavramlar canlılığa zıttır.