Deprem kelimesi Latince terraemotus'tan (hareket halindeki dünya) gelir. Deprem olarak da adlandırılan bu, Dünya'nın bir bölümünde iç fenomenler tarafından üretilen yer kabuğunun ani bir hareketi veya sallanmasıdır.
Deprem , büyük basınç altındaki kayaların aniden kırılması, biriken enerjiyi serbest bırakması, zemini sallaması ve merkez üssünden titreşimler yaymasıyla ortaya çıkar. Başlangıçta stresin çok az etkisi olabilir; Ancak biriktikçe, kayalar faylarda ve diğer zayıf noktalarda deforme olur ve sonunda parçalanır. Bu olduğunda, kaya katmanları zıplar ve biriken enerji sismik şok şeklinde şiddetli bir şekilde salınır.
Çoğu titremenin , aynı zamanda genellikle volkanik aktivite alanları olan tektonik plakaların kenarlarında meydana geldiği bulunmuştur .
Bir depremin başlangıç noktası veya odağı, sismik dalgaların ortaya çıktığı, her yöne yayılan ve yayıldıkları malzemelerin titremesine neden olan hipo merkez denir . Doğrudan hipo merkezin üzerinde bulunan dünya yüzeyinin alanına merkez üssü denir ve depremin en yoğun şekilde oluştuğu yerdir.
Bir depremin etkileri, kuvvetlerine veya yoğunluğuna, oluştukları derinliğe ve toprağın ve zeminin yapısına bağlı olarak büyük ölçüde değişir .
Sismik hareketlerin yoğunluğu ve oluşumu, sismograf adı verilen yer kabuğunun titreşimlerine son derece duyarlı cihazlarla ölçülür.İki temel tür vardır: biri yatay hareketleri ölçmek için (P dalgaları); diğeri dikey hareketler için (S dalgaları).
Depremler az yoğun olduğunda sadece cihazlar tarafından kaydedilir; Öte yandan çok yoğun olduklarında yıkıcıdırlar, özellikle ev, bina, yol, köprü gibi yapılarda büyük felaketlere neden olurlar. Ayrıca birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olurlar.
Sismik dalgaları daha iyi tahmin etmek için , yıkıcı etkileri değişen derecelerde gösteren rastgele ölçekler yapılmıştır. Bu tür ölçekler Richter, Sieberg, Omori, Cancani, Mercalli ve diğerleridir. En iyi bilinenleri Richter (büyüklük derecelendirme) ve Mercalli'dir (yoğunluk derecelendirme).
Depremlerin ne zaman ve nerede vuracağını tahmin etme girişimleri son yıllarda bazı başarılarla karşılaştı. Şu anda Çin, Japonya, eski Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri bu soruşturmaları en çok destekleyen ülkelerdir.