Uygun bir şekilde bir araya gelen, onu kullanan bireyi doğanın tehlikelerinden, hayvanların vahşiliğinden veya risk teşkil eden iklimlerden koruyan kapalı bir alan oluşturmak için bir dizi malzeme olarak tanımlanır.
Bu şekilde, bir kişinin genellikle gözaltına alındığı, faaliyetleri tam bir yalnızlık içinde yürütmekten memnuniyet duyduğu ve kendine düşünmesi için zaman verdiği bir yer olarak adlandırılması yaygındır; temelde dış dünyadan ve temsil ettiği stresten saklanmaya çalışmak anlamına gelir. Kelime, anlamı bugün de muhafaza edilen Latince “sığınak” kelimesine atıfta bulunmaktadır.
İnsanlık tarihinin en uzak zamanlarında bile, ilk "insanlar" yağmurlardan, rüzgarlardan ve diğerlerinden sığınacakları küçük mağaralar aradılar. Başlangıçta tek bir yere yerleşmediler, vadiler, ormanlar ve kıyılar arasında seyahat etmeyi tercih ettiler, ancak suya ve yiyeceğe kolayca ulaşabilecekleri alanlar bulduktan sonra yerleşip küçük köyler kurmaya karar verdiler, hiyerarşik ve destek sistemleri oluşturdular. Buradan yola çıkarak, günümüzün vazgeçilmezi olan, doğa olaylarından ve suç gibi sosyal sorunlardan korunmak için kullanılan evler kavramı başladı.
Sırasında seferler, katılımcıların kaldıkları süre boyunca rahat olmak için gerekli malzemeleri ile sağlanan onları çadır ile alır. Her ne kadar bazı durumlarda, büyük maceralar yaşamak isteyen bireyler, eski zamanlarda olduğu gibi var olma hissini kazanacak, büyük boyutlu dallar ve yapraklardan oluşan bir sığınak inşa etmeye yarayacak sadece bir veya iki alet toplarlar.