Periyodik tablonun 3. grubunda yer alan, aktinid serisine ait atom numarası 94 ve Pu sembolüne sahip kimyasal element; Keşfedilen ikinci transuranik element olan gümüş renkli radyoaktif bir metaldir ve karakteristik olarak 5 farklı kristal yapıya sahiptir; 16 izotop ve tamamı radyoaktif olan, çok toksiktir, uranyum madenlerinde çok küçük miktarlarda bulunur, ancak yapay olarak neptunyumun bozulmasından elde edilir.
Nükleer reaktörlerde, nükleer silahlarda ve nükleer pillerde yakıt olarak kullanılır. Gümüş ve parlaktır, ancak çok çabuk oksitlendiğinde rengini kaybeder, rengi opak yeşil ve sarı tonlara dönüşür. İtalyan fizikçi Enrico Fermi tarafından keşfedildi, 1940'ta fizik dalında Nobel Ödülü kazandı, ancak ABD, Kaliforniya Üniversitesi'ne kadar öyleydi; 1941'de Glenn T. Seaborg, Edwin M. McMillan, JW Kennedy ve AC Wahl gibi bilim adamları tarafından şimdi yapay olarak bilindiği şekliyle şekillendirildi.
İsmi Plüton gezegeni tarafından yerleştirilmiş ve Roma Ölüm Tanrısı ile ilişkilendirilmiştir, kimyasal olarak çok aktif bir metaldir, metal olmayan tüm elementlerden oluşur, asit içinde çözünür ve suya tepki verir. Plütonyum, nükleer yakıtın reaktörlerde yakılmasıyla üretilir ve nükleer kitle imha silahlarının ana bileşenlerinden biri olan patlayıcılar için kullanılır, özelliği bu ölümcül insan amacına uygundur; Uzay aracı, meteorolojik uydular gibi termoelektrik ısı reaktörlerinde nadiren kullanılır, ancak gücü çok yüksek olduğu için yakıt olarak kullanma olasılığı üzerinde çalışmaktadırlar .; Ancak, solunduğunda iç organları yayarak cilde nüfuz etmese bile akciğer kanserine, akut zehirlenmeye ve ölüme neden olabileceği için insanlar için çok risklidir.
Plütonyum uzun olarak kullanılmıştır bir serbest, patlayıcının bunu içine serbest bırakılması silah üretimi, bu aynı yerlerde nükleer silahlar ve kazaların atmosferik testlerle atmosfere atmosfere ve hava döndürülür topraklarda ve toprakta, nehirlerde, organik mahsullerde son buluyor, bunlar bitkiler bu plütonyum seviyelerini emdikleri için çoğunluktur, ancak düşük seviyeler hayvanların ve insanların daha az zehirlenmesine yol açar.