İkna, insanların fikirleri iletme ve onların alıcısı olarak hareket eden kişi tarafından yayılma becerisidir. Bu daha etkili bir şekilde, insanların bir ilişki yoluyla başkalarını ikna etme yeteneği olarak çevrilir. Pazarlama, pazarlama ve ticaret gibi alanlarda, temelde halkın çevre ile çeşitli etkileşimlere duyarlı olduğu ve kararın ikna eden kişinin hedefi olduğu sektörlerde kullanılabilen bir araç olarak ikna.
Bir satıcının, ürünlerinin alıcılar tarafından satın alınmasını istediği, bunların yararlı olmasının yanı sıra, çekici ve şu ya da bu şekilde rekabetten daha cazip olması gerektiği bir sahneyi detaylandıralım, bu ikna ile başarılır, Ürün veya hizmetin en iyi özelliklerini etkili bir şekilde sunarak müşterileri cezbeden, en promosyon yönlerini en kişisel olanlarla ilişkilendirerek alıcıya rahatlık sağlayan. İkna, pazarda rekabet ve talep yaratır, sürdürülebilir ekonomilerin gelişmesini destekleyen bir niyet ve teklif dinamizmi yaratır.
Toplumda sürekli gördüğümüz bir başka ikna kullanımı da hukukun uygulanmasıdır. Bir duruşmada avukatlar, hukuku ana araç olarak kullanmanın yanı sıra, unsurları kendi lehlerine kullanarak jüriyi ve hakimi davayı kazanmaya haklı olduklarına ikna ederler.
Her zaman çevremizde yaşayan başkalarının fikirlerimizi yeniden üretmesini veya paylaşmasını bekliyoruz, kasıtsız bile olsa insanlar, amaçlarının yerine getirilmesi için başkalarını ikna etmeye çalışıyor; her ikisi için de en iyisi olduğuna ikna etmek Her iki durumda da, herkesin fikirleri, başkalarının bunları uygulama ve ilk fikre dayanarak kendi fikirlerini inşa etme niyeti olarak yorumlanacaktır. İkna o kadar aşırı olabilir ki bir kişinin düşünme şeklini değiştirebilir, her şey bir başkasını ikna eden kişinin ne aradığına bağlıdır.