Başsağlığı terimi, bir kişinin ölümünün yarattığı acı ve keder hissini göstermeye çalışan bir ifade olarak kullanılmaktadır. Genelde geleneklere göre en yakın aile üyelerine, yani duygusal partnere, ölen kişinin ebeveynlerine ve çocuklarına taziyeler sunulur. Bu terimin kullanımı, fiilin (pesa) önüne yerleştirmek yerine dolaylı bir nesnenin (me) sonrasına yerleştirilmesinin sonucudur, örneğin “me pesa”. Bu, ifadenin kendisinin, onu sunan kişinin, o kişinin ölümüyle üzüldüğünü belirtmek istediği anlamına gelir.
Genelde taziyeler huzur içinde verilmelidir, bu merhumun cenaze törenleri sırasında, merhumun onuruna ayinlerinde, aile evinde olabilir, ancak bu her bölgedeki geleneklere bağlı olarak değişebilir. Bu yerlerin hiçbirinde bireyin bulunamayacağı durumlar vardır, bu nedenle bir mektupla başsağlığı dilemek ve böylece ölen kişiye duyduğu saygı ve sevgiyi göstermek gerekir. Hatta bir süreÖlümden sonra, iki kişi ölümden sonra tanışmadığında ortaya çıkan taziye sunmak mümkün. Başsağlığı eş anlamlısı olarak kullanılan bazı kelimeler vardır, örneğin, "Üzgünüm", "Ben senin içinde size eşlik durumudur ağrı, "Ben senin aile üyesi kaybı için çok üzgünüm"", "Sana taziyelerimi sunmak"
Çok ilginç bir gerçek, Katolik ayini sırasında başsağlığı adı verilen bir dua okunmasıdır.
Günümüzde sosyal ağların ortaya çıkması ve iletişimin küreselleşmesi ile başsağlığı sunmanın oldukça tuhaf bir yolu da ortaya çıkmıştır ve sanal bir şekilde bu yöntem, ancak bu yöntem, Bunu yapmanın doğru bir yolu olarak görülmediği için alıyor, ancak bu kaynak bazen kişi kendini psikolojik olarak başsağlığı dilemeye hazır hissetmediğinde kullanılıyor.