Ölüler şehrine veya cesetlere yol veren insan cenazelerinin son yerleşim yeri olan eski mezarlık yerlerine verilen addır. Yunancadan gelen etimolojisi, ölü veya ceset anlamına gelen Necro ve şehir anlamına gelen Polis anlamına gelen iki kelimenin birleşiminden gelir, dolayısıyla normalde önemli bir kısmı olan eski tarihin büyük şehirlerindeki yerlere atıfta bulunan ölüler şehri etimolojisi. şehir tarihinin yanı sıra zamanla unutulan eski uygarlıkların.
Bunlar, geçmiş bir zamanı hatırlatmak için anıtların bulunduğu geniş arazi uzantılarının, önemli bir toplumun veya belirli bir topluluğun insanlarının, cenaze odalarından oluşan karakteristik anıtların bulunduğu, geçmiş kuşakların tüm ailelerinin barındığı, kendi içlerinde barındırdıkları topraklar olarak karakterize edilirler çoğu hala orada gömülü ya da zamanla mumyalanmış bedenlerle. On birinci ve on ikinci yüzyılların eski ortaçağ kiliselerinden dünyanın dört bir yanına dağılmışlardır, varlıkları insanlığın Romalılardan ve Mısırlılardan gelen sırlarını korur; varoluşunun doğuşu değişir, ancak ana ve ortak neden, eski Mısır kralları ve firavunlarının lüks odalara gömülmesinden bu yana dönemin dindarlığıdır.kişisel eşyalarıyla, yeni hayata geçişin tatsız ve uygun bir şekilde olmasına özen göstererek, hayatta sahip oldukları hiyerarşiyi yanlarına alarak, derinlerde ve çok gizli kalarak yağmalamadan kurtulmuşlardır. Antik Roma'da Romalıların sevdiklerini şehre gömmeleri yasaklanmıştı, bu yüzden kutsal amaçlarla, yani son ebedi dinlenme için kutsal ve kutsal bir toprak olmak için süslü anıtlarla ayrı bir şehir yarattılar.
Zaman geçtikçe bu şehirler tarihi, heykellerinin güzelliği nedeniyle büyüyen bir rönesansa girmiş, turistik yerler ve turistik yerler haline gelmişlerdir; bunlardan biri Vatikan'ın tepelerinde yer alan Via Triumphalis Nekropolü Vatikan'da bulunan, heykeller, kabartmalar, mozaikler ve fresklerle dolu bir hikaye anlatan, etkileyici ve zarif yontulmuş lahitlerdir. geçmişe geçiş. Bu mezarlar ibadethaneler ve türbelerinde anlatılan bir hikâyenin anımsatıcıları, bizden önce yürüyen ve onların yardımıyla hayatın ve tarihin büyük bir bölümünü yazmış olan varlıkların hayatlarını unutmayan sessiz bir anlatımdı. insanlığın.