Bu, bir bireyin bir Devlet ile sahip olduğu yasal bağdan başka bir şey değildir. Bu bağlantı, yukarıda belirtilen taraflar arasında belirli hak ve yükümlülüklere yol açar. Milliyet, bir kişinin menşe yerini belirlemek için kullanılır, aynı zamanda diğerleri arasında bir geminin, uçağın, arabanın menşe yerini belirlemeye de hizmet eder. Bu kazanılmış haklardan biri, diplomatik bir sorun durumunda Devletin bir kişiye vermesi gereken korumadır.
Vatandaşlık bağı, kısmen, söz konusu vatandaşlığın sınırlarını belirlemekten sorumlu olan farklı ülkelerin anayasaları tarafından düzenlenir, tüm bunlar, halihazırda kurulmuş olan uluslararası kanunlara müdahale etmeden. Belirli bir ülkenin vatandaşlığını seçmek isteyen yabancı bir kişi söz konusu olduğunda, o ülkenin anayasa yasalarına göre yönetilmeli ve belirlediği testlerden geçmelidir. Ülkeler, bir kişinin uyruğu hak edip etmediğini söyleme hakkına sahiptir.
Öte yandan, bir ülke bir kişiyi “vatansız” olarak değerlendirebilir, yani vatandaşlığını elinden alır. Bu dava yalnızca, hükümet IACHR'ye bireyin ilgili ülkenin Anayasası içinde önceden belirlenmiş yasaları ihlal ettiğini kanıtlarsa gerçekleşir. Bu terim, bir kişi diğerini ülkenin üyesi olarak kabul etmediğinde de kullanılır. Örneğin, Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Anayasası, milliyetçiliğin geri alınamaz bir hak olduğunu ve bu bağın üç nesile kadar devredilebileceğini, yani birinin son günlere kadar Venezuela olduğunu ortaya koyuyor.