Morg kelimesi, "ciddiyetle gözlemlemek" anlamına gelen Fransız "morg" dan türemiştir. İlk başta, morg hapishanelerde bulunan ve daha sonra gardiyanlar tarafından teşhis edilebilmek için yeni mahkumların götürüldüğü bir yerdi. Mevcut konsepti, aileleri tarafından tanınmaları için cesetlerin saklandığı sağlık merkezlerinde yer alan bir alanı tanımlamaktadır.
Şu anda morg alanları, cesetlerin çürümesini önlemek için soğutulmaktadır. Morg, sadece cenazelerin saklama ve muhafaza hizmetini veriyor, cenaze hizmeti verilmiyor. Hem kliniklerin hem de hastanelerin bir morgu var, oraya kendilerine kabul edilen ve ne yazık ki ölen hastaları yerleştiriyorlar. Bunun yanı sıra morgda otopsiler de yapılmaktadır, ki bu da kişinin ölüm nedenini belirlemek için adli tıp doktoru tarafından yapılan analizlerdir, elbette bu tip analizler sadece sebebinin olması durumunda yapılır. ölüm şüphelidir.
Bu anlamda tüm otopsilerin aynı amaca hizmet etmediği söylenebilir çünkü cinayet gibi adli işlemlerle ilgili bazılarının olması ve diğerlerinin klinik açıdan ilgi çekici olması.
Daha önce de belirtildiği gibi, morg, cesetler serbest bırakılıncaya kadar çürümez ve uygun bir sıcaklıkta kalması için soğutma için hazırlanmış bir mahfazadır.
Bu yerlerin enfeksiyonları önlemek ve aynı zamanda bir ceset tanımlama sistemine sahip olmak için belirli çok katı hijyen kriterleri oluşturduğunu da belirtmek önemlidir.