Morphopsychology, bu desteklemediği dahi bilim dalıdır bunun, özgüllüklerini ve diğer genellemeler gözlemleyerek insanların kişilik ve karakter çalışmaları sorumludur yüzü.
Morfopsikoloji teorisine göre, insan yüzü açıkça farklılaşmış üç alana bölünmüştür. Bu alanlar diğerlerinden öne kişinin kişilik ve mizaç örneği verecektir.
Yüzün yapısına bağlı olarak, bir kişi farklı zeka türleri sunabilir, bunlar:
- Serebral: En çok öne çıkan alan kafatasını ve alnı kapsayan alandır; Kaşların, gözlerin ve yüzlerin de dahil olduğu yer. Yüzün bu bölgesi kişinin düşüncelerini ifade eder. Genel anlamda, yüzün bu alanı ne kadar öne çıkarsa, kişinin alınan tüm bilgileri işleme yeteneği o kadar artar, bu da kişinin hesaplama ve derinlemesine düşünmenin gerekli olduğu faaliyetlerde verimli çalışmasını sağlar.
- Duygusal: En çok göze çarpan bölge elmacık kemiklerini, yanakları ve burnu örten alandır. Bu tür bir yüze sahip insanlar çok empatiktir, duygular tarafından uzaklaştırılan öznelerdir ve kapasiteleri şefkatle ilişkilendirilir. Genel olarak, yüzün bu orta bölgesi duygu derecesini ifade edecektir.
- İçgüdüsel: Bu durumda en belirgin morfolojik bölge alt çene, ağız ve çenedir. Davranışları dürtü ve içgüdülerin etkisi altında olan insanlardır. Genelde bu özelliğe sahip kişiler çok agresif ve mizaçlı bir kişiliğe sahiptir.
Morfopsikoloji henüz bir bilim olarak kabul edilmedi, bu terim 1937'de Fransız psikiyatrist Louis Corman tarafından yaratıldı. Yüzün şekli ile zeka arasında bir bağın varlığını belirtti. insanların kişiliği ve davranışları.
Bu disiplin, fizyoloji, psikoloji ve biyoloji gibi diğer bilimlerin çalışmalarını tamamlayabilir.
Pseudosciences olduğu gibi, onun teorisi ve kanunlar bu durumda bir olabilir iki unsur arasında belli bir korelasyon göstermiştir bilimsel çalışmalar, üzerinde gözlem ve sezgi üzerinde veya bazı durumlarda dayanır belirli özellik yüz ve bir özelliğin kişiliğin. Bu disiplini destekleyenlerin çoğu, bu korelasyonların doğruluğunu onaylıyor, çünkü bilimsel analiz yoluyla yakalandığında tamamen saçma değil. Her durumda, bu teori sınıfının doğruluğu çok sınırlı olma eğilimindedir ve argümanları, bilimsel yöntemle analiz edilen verilerden ziyade genellikle ilkelere dayanmaktadır.