Monotonluk, hiçbir şeyi değiştirmeden her zaman aynı faaliyetleri yapma eylemini ifade eder. Örneğin, bir insan kalkar, kahvaltı yapar, işe gider, öğleden sonra geri gelir, ev işlerini yapar, uyur ve ertesi gün aynı şeyi tekrar yapar ve benzeri hayatının her günü.
Monotonluk farklı bağlamlarda, aşkta, işte vb. Ortaya çıkabilir. Sonuçları bir psikolojik düzeyi olumsuz etkileyebilir, çünkü bir tatminsizlik duygusunun, can sıkıntısının, kötü performansın, mutsuzluk noktasına kadar ortaya çıkmasına neden olabilir.
Bir ilişki içindeyken, monotonluk günlük rutinle bağlantılıdır, her zaman yeni şeyler, yeni deneyimler aramadan aynı şeyleri yapmak zorunda kalır, yani her iki taraf da ilişkiden zevk alabilir. Bu durumda monotonluk, bir çift olarak hayata ciddi şekilde zarar verebilir. Ayrılıkların veya boşanmaların birçok nedeni monotonluktan kaynaklanıyor. Çift, ilişkinin sıkıcı olduğunu, duygu enjekte edecek hiçbir şeyin olmadığını hissettiğinde, yani çatışmalar başladığında.
Birçok terapist hastalarına rutini bir kenara bırakmalarını ve yeni şeyler yapma cesaretine sahip olmalarını tavsiye eder, bu şekilde monotonluğa düşmezler.
Kişi bu ağırlığa küçük şeylerle son verebilir, örneğin işe giderken aynı caddeye gidiyorsa, şimdi başka biri için yapıyor ya da ofisine gitmek için asansöre binmek alışılagelmişse, iyi merdivenlerden aşağı inmesine izin ver; ya da işten çıkıp doğruca eve gitmeye alışkın olanlardan biriyseniz, o zaman bir gün alıp alışveriş merkezine gidip mağazaları vb. Kısacası, sıradanlığın dışına çıkmaya ve yeni şeylere girişmeye çalışın.
Rutin Bu kırılma için yararlı olabilir insanların ruh sağlığı beyin ihtiyaçları beri itmek uzun vadede, monotonluk getiriyor beri, aktif kalmaya memnuniyetsizliği içinde yaşayanlar ve mutsuzluk.