Psikoloji

Hipnoterapi nedir? »Tanımı ve anlamı

Anonim

Öyle durumu maksimum gevşeme onun içinde insan zihninin doğal halde. Bu nedenle, hipnoz uzmanı, kişiyi belirli endikasyonlar aracılığıyla bu iyi olma durumuna getirir. Hipnoz, hastanın kendi iç dünyasıyla daha derinlemesine bağlantı kurmasına ve sorulara daha net ve dürüst yanıt vermesine olanak sağlamak amacıyla terapide kullanılabilir.

Hipnoz uygulayan bir kişi, insanları rahatlama durumuna doğru belirli yönergeler aracılığıyla yönlendirme gücüne sahiptir.

Genellikle insanlar stres ve anksiyeteye karşı bu tür bir terapi ararlar, sigarayı bırakmak için bir destek yöntemi olarak da kullanılabilir, aynı zamanda bir fobinin tedavisinde yardımcı olacak bir araç olabilir. Başka bir bakış açısıyla, kişisel güvensizlik ve utangaçlık gibi bazı engelleri aşmak için hipnoterapi kullanmak da mümkündür.

Neredeyse tüm kültürlerde ve farklı zamanlarda trans, vizyoner bir şifa aracı olarak kullanılmıştır. Bazı ritüellerde transa giren şifacı veya rahiptir, bazılarında ise hastadır.

Günümüzde hipnotik trans, hem ondan bilgi almak hem de eski inançları, alışkanlıkları veya bağlılıkları yeniden düzenlemek için bilincin, bilinçaltının arkasına saklanan o "diğer zihne" erişmenin bir yolu olarak teşvik edilmeye devam ediyor.

2001 yılında, İngiliz Psikoloji Derneği Mesleki İşler Komitesi hipnoz ve uygulamaları üzerine araştırma yaptırdı. Bunun için, The Nature of Hypnosis başlıklı nihai raporu İngiliz Psikoloji Derneği'nin web sitesinde ücretsiz olarak erişilebilen ve açık bir üreme izni olan bir çalışma komisyonu oluşturuldu. Bu rapor şunları belirtir: Hipnoz bilimsel çalışma ve araştırma için geçerli bir konudur ve aynı zamanda kanıtlanmış bir tedavi aracıdır.

Bugün bildiğimiz şekliyle hipnozu Batı'da ilk kullananın, manyetizmanın gezegenler ve canlılar üzerindeki etkilerini araştırmakla ilgilenen Avusturyalı bir doktor olan Franz Anton Mesmer olduğu doğrulanabilir. 1773'te Viyana'da nöbetlerden muzdarip bir hastayı iyileştirmeyi başardı ve karnına mıknatıslar uyguladı, bu da ona kötü ün verdi. Daha sonra modern dünyanın merkezi olan Paris'e gitti ve orada mıknatısların etkilerini araştırmaya devam etti.