Fanatizmden bahsederken fanatiğin tutkulu davranışına atıfta bulunuyoruz. Bu, aşırı, mantıksız, aşırı tutkuyla kendini gösteren bir tutumdur ve çoğu durumda, diğerleri arasında bir fikri, teoriyi, yaşam tarzını, kültürü savunmak için sunulur. Öte yandan fanatik, inançlarını, fikirlerini ve fikirlerini coşkuyla savunan ve abartan bir kişidir, bir konuda körü körüne hevesli veya özel bir şeyle ilgilenen kişiler için de geçerlidir. O olmuştur pratik erkeklerin çok kökenlerinden bu yana bazı uzmanlara göre, fanatizm, ancak yeni bir sorun değildir, bugünün toplumunda büyük tehlikelerden birini temsil edilmişhem din gibi konularda hem de politika ve sporda mevcut.
Özellikle dinsel fanatizme gelince, en eski ve en tartışmalı olanlardan biri olarak konumlandırılmıştır. En çok göze çarpan özelliklerden biri de mutlak sorgulama eksikliğidir, çünkü bunlar genellikle ortodoks inanırlar ve çok tehlikeli olabilecek bir yol. Aşırı dindarların davranışlarından bazıları, kendi kendini kırbaçlama gibi eylemleri ve diğerleri arasında saldırılar gibi büyük katliamları içerebilir. Dini fanatizm şu anda dünyanın baş etmesi gereken en büyük kötülüklerden biri olarak görülüyor. Bu kötülüğün açık bir örneği, bu dünyanın ötesinde bir hayat elde etmek amacıyla fanatiğin kendi hayatını feda etmeyi ima eden Müslüman fanatizmidir.
Siyasi fanatizm söz konusu olduğunda, fanatiğin yapısı açısından çok benzer bir varyanttır, ancak bu kez fanatiğin olduğu, genellikle büyük karizmaya sahip bir lider figürünün altında olan partide yer almaktadır. Yaşamın toplam ve mutlak anlamını bulur, burada nedeni de kendi olarak alır ve sonuçlarından bağımsız olarak sürdürür.
Psikoloji uzmanları, fanatizmin, güvensizlikten tam olarak yoksun olan çoğu insanın sunduğu güvenlik ihtiyacı sayesinde ortaya çıktığını onaylıyor. Aşağılık hissine cevap veren bir tür tazminat olduğu söylenebilir.