Sağlık

Dopamin nedir? »Tanımı ve anlamı

Anonim

Dopamin, vücutta meydana gelen farklı süreçleri hem aktive etme hem de engelleme kabiliyetine sahip, sinir sisteminin birçok bölgesinde (özellikle siyah maddede) ortaya çıkan ve hipotalamusta salınan bir nörotransmiterin adıdır. Beş hücresel dopamin reseptörü vardır, bunların arasında D1 (aktive edici mekanizmalarla ilgili olarak) ve D2 (inhibe edici etkiler) öne çıkar. Prolaktin salgılanmasını sürecin arka lobundan önlemek olan ana işlevlerinden birini vurgulamakta fayda var.

Çeşitli araştırmalar, Parkinson hastalığı nedeniyle, substantia nigra'da bulunan dopaminerjik nöronların beyinde öldüğünü ve istemli hareketler üzerindeki kontrolü değiştirdiğini göstermiştir. Bunun için, kan-beyin bariyerini geçerek dopamin olana kadar dekarboksilaz tarafından metabolize edilecek olan dopaminin öncüsü L-Dopa uygulanır. Merkezi sinir sistemine ulaşmadan önce bile hızla işleneceği için kullanılan dopamin değildir, bu nedenle nihai etki istenen etki değildir.

1910'da Londra'daki Wellcome laboratuvarının çalışanları olan George Barger ve James Ewens tarafından yapay olarak sentezlenebilir. 1952 yılı devam ederken Arvid Carlsson ve Nils-Åke Hillarp, bir nörotransmiter olarak dopaminin öneminin vurgulandığı bir belge yazdılar; Bunun için Carlsson, 2000 yılında Nobel Tıp Ödülü'nü kazandı.

Dopamin, öğrenme, emzirme döneminde süt üretimi, uyku, biliş, motivasyon ve ödül ve ruh hali gibi vücudun süreçlerini düzenler. Bunun bir ödül alındığında aktif hale geldiği ve ödül atlandığında depresyona girdiği, böylece olumlu bir uyaran almaya yakın olması durumunda beyni koşullandıracak bir davranış kalıbı öğrenildiği söylenir.