Kuantum, " kuanta " olarak bilinen radyasyon yayarken veya emerken belirli enerji sıçramaları ile ilgili olanı ifade eder. Kuantum kullanılan bir sıfattır alanın içinde fiziği.
Kuantum kavramı o ölçülür karanlık bir vücut radyasyon olduğunu açıkladığı Alman fizikçi Max Planck (1858-1947) tarafından kuantum teorisinin önerisi ile 1900 yılında oluşturulan miktarı ışığın.
Kuantum teorisi, 1905 yılında fizikçi Albert Einstein tarafından uzaysal görelilik teorisini tanımladığında pekiştirildi. Bu parçacıkları inceleyecek bilimin bir fizik dalı olarak kuantum mekaniği olarak adlandırılacağı 1920 yılına kadar belirlenmemişti.
Kuantum fiziğinin temel fikri, her şeyin, etrafında dönen elektronlarla çevrili merkezi bir çekirdekten oluşan atomlardan oluşmasıdır. Fizik veya kuantum mekaniği, atomlar ve elektronlar gibi çok küçük şeylerin nasıl çalıştığını açıklamak için kullanılan bilimsel bir teori.
Kuantum fiziğinin temel bir ilkesine göre, atomlar veya elektronlar evrenin her yerinde aynı anda ve tek bir yerde bulunabilir. Öte yandan bu teori, doğanın bildiğimiz şeylere kendi sınırlarını dayattığını, yani "küçük dünyada" şeylerin belirli bir olasılıkla gerçekleşebileceğini savunuyor. Bu, atom altı parçacıkların hareketleriyle ilgili mutlak bir kesinlik olmadığı anlamına gelir. Gerçeklikle ilgili olarak kuantum fiziği, gözlemlemediğimizde gerçekliğin kendisinin varoluş sorununu vurguladığı için felsefi karakterli sorular ortaya çıkarır.
Bilimsel ve teknolojik çıkarımlarından bağımsız olarak, kuantum teorisinin felsefe üzerinde önemli bir etkisi olmuştur, çünkü varsayımları gerçeği bir bütün olarak başka bir perspektiften anlamamıza izin vermiştir. Son olarak, bilgi işlem dünyasında, kuantum hesaplama denilen, mevcut teknolojide henüz mevcut olmayan teorik bir modelin olduğunu, ancak geleceğin teknolojisinin paradigması olacağı öngörülebilir olduğunu unutmamalıyız.