Artroskopi, video kameralı bir lensin 5 milimetreden fazla olmayan küçük kesilerden eklem içine sokulmasını içeren minimal invaziv bir cerrahi tekniktir. Bu şekilde cerrah "minyatürleştirir" ve eklemin tamamına kolayca erişebilir, onu oluşturan yapıları büyük bir kesiden tamamen açığa çıkardığından daha iyi bir şekilde görselleştirebilir.
Bu sayede bu teknikle yapılan işlemler, bu teknikte eğitim almış cerrahlar tarafından yapılmaları şartıyla, geleneksel açık tekniklere göre çok hızlı iyileşme, çok daha az ağrılı ve çok daha düşük morbidite (komplikasyon oranı) ile gerçekleştirilir.
Spor yaralanmaları öncelikle yüksek yoğunluklu profesyonel rekabette ortaya çıkma eğilimindedir, ancak maalesef profesyonel olmayan sporcularda da görülmektedir. Birçok durumda, yaralanma, cerrahi tedavi onarmak için gerekli hasarı. Bu durumlarda artroskopi tekniğiyle ameliyattan bahsetmek olağandır.
Dizde ve omuzlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu teknikle dizdeki çapraz bağ yaralanmaları ve menisküs yaralanmaları ameliyat edilmektedir, spor dünyasında yaygın olan birkaç örnek.
Cerrahi prosedür, ayakta tedavi gören bir günde yaklaşık otuz dakika sürer. Hasta gününü sabah gelen ve herhangi bir komplikasyon olmazsa öğleden sonra ayrılan serviste geçirir.
Bu tür bir ameliyat, onu uygulayan travma uzmanından daha fazla eğitim ve deneyim gerektirir, ancak hasta için bir takım avantajları vardır, örneğin:
1. Ekleme erişmek için kaslar, bağlar veya kapsül gibi yapıları kesmeye gerek olmadığından doku hasarı mümkün olduğunca azdır.
2. Özellikle kardiyovasküler öyküsü nedeniyle yüksek cerrahi riski olan kişilerde uygun olan bölgesel anestezi şemaları kullanılabilir.
3. Kurtarma zamanı bile prosedür üzerinde yapılabilir, çok daha kısadır bir hasta aynı gün eve gidebilir ve ayrıca daha çabuk işe geri böylece ayaktan.
4. Açık cerrahiye göre daha düşük komplikasyon yüzdesi ile ilişkilidir.
5. Daha estetik bir etkiye sahiptir.
6. Geleneksel cerrahiye göre daha ucuzdur.