Beşeri bilimler

Üçüncü mülk nedir? »Tanımı ve anlamı

Anonim

Bu, feodalizm ve Eski Rejime özgü mülkler topluluğunun üç devletinden biriydi. Bu edilmiş yoksul nüfusun oluşan tamamen böyle değil ayrıcalıkları zevk din adamları ve soylular aksine, ödeme vergileri ve daha birçok haklara sahip. Üçüncü Devlet olarak adlandırılmanın yanı sıra düz eyalet, şehir planı veya kasaba olarak adlandırılabilirsiniz.

Üçüncü Devlet yapılmış olduğu sektörler idi: esas kulluk ya tabi tutuldu köylülük, efendilik rejimi. Burjuvazi, parçası oldukları şehirlerin sakinlerinden oluşuyordu: loncalar veya loncalar halinde örgütlenmiş zanaatkârlar. Kendilerini "loncalar" veya "Hansalar" olarak organize eden ve fuarlarda buluşan tüccarlar. Kentsel kalabalık veya şehrin fakir insanları.

Hem köylülük hem de burjuvazi içindeki Üçüncü Tabakanın üyeleri arasında, üst ve alt burjuvazi olarak bölünmüş büyük zenginlikler vardı. Üçüncü Tabakanın en zengin üyeleri ekonomik olarak alt soylulardan veya daha düşük ruhban sınıfından daha güçlüydüler, ancak eşdeğer bir siyasi güce veya sosyal prestije sahip değillerdi. On sekizinci yüzyılın ikinci yarısının Fransız siyasetçisi, din adamı, denemecisi ve akademisyeni Emmanuel Joseph Sieyès'e göre, burjuvazi veya üçüncü mülk ulusun canlı bedeni idi ve Fransız Devrimi, burjuvazi ve onun burjuva Devrimi tarafından gerçekleştirildi.

Sieyès, Üçüncü Mülkiyet'in çoğunluk kazanmasa bile, Genel Mülklerde gerçek temsilcilerle ve Eyalet başına değil, kişi başına bir oyla örgütlenmesini önerdi. Bu, 1789'da Third Estate'in "devriminden" sonra, Fransa'dan gelen üyelerin kendilerini Ball Game Hall'a kilitledikleri ve ülke bir anayasa formüle edene kadar dağılmamaya yemin ettikleri, sonunda hükümdar durumu onaylamaya karar verdi ve bir Ulusal Kurucu Meclis'te toplandı ve İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi'ni yazdı. Bu süre boyuncaFransa'da Üçüncü Mülkün ayrıcalıklarını kazanmaya yardımcı olan birkaç önemli olay gerçekleşti, ancak en önemlileri: Bastille'in (14 Temmuz 1789) fırtınası ve Büyük Peur veya Büyük Korku. Bugün, 1789 tarihli Haklar Bildirgesi sayesinde, dünyanın büyük bir kısmı bu haklara saygı duyuyor ve çok sayıda devlet topluluğu yok.