Görüş, özellikle şüpheli bir şeyin, birinin veya bir şeyin yargılanmasıdır. Kişisel görüş, başkalarının fikirlerini taklit etmeden veya yeniden üretmeden, kendimize değer verdiğimiz bir şeyin kavramını veya yargısını vermektir.
Fikir bilgiden farklıdır. Doxa'yı (görüş) episteme'den (bilgi) ayıran eski Yunanlılardı. Görüş içseldir, özneldir, değişkendir, çoğu zaman ilgilenir ve bir temele sahip olmak zorunda değildir. Aksine, bilgi nesnel, genel, somuttur ve onu destekleyecek bir tür kanıta sahiptir.
Gelen gazetecilik alanında açıkça fikrime ayırt etmek denemek ve bilgi budur. İlk duruma bir örnek, yazarın güncel bir konu hakkında görüşünü ifade ettiği gazete köşesi olabilir. Bilgiye bir örnek, titiz olması ve bir dizi soruyu yanıtlaması gereken haberlerdir: ne oldu, ne zaman, nasıl ve nerede oldu. Gazetecinin dolaylı olarak veya satırlar arasında kişisel fikrini hareket ettirmesi kaçınılmaz olduğundan, görüşler en azından açıkça veya doğrudan bilgiye dahil edilmemelidir.
Görüş, her durumda, genellikle öznel yargılarla ilişkilendirilir. "Bu arabanın dört tekerleği var" ifadesi, arabanın gerçekliğiyle çelişebileceği için bir fikir değildir. Buna karşılık, "Bu çağın en iyi arabası" gibi bir ifade, bu kelimeleri gönderenin bir arabadan ne beklediğine, uzmanlığına ve bir dizi kişisel soruna bağlı bir fikirdir.
Bir gün boyunca her türlü görüşü duyuyoruz. Prensip olarak, bazıları temeli ve katı olan ve diğer görüşler daha kaprisli olsa da, hepsi saygıdeğerdir. Birisi o kişinin sizden hoşlanmadığını ve bunu tartışmak için herhangi bir bilgi veya bilgi vermediğini söylerse, kişisel görüşlerini ifade eder, ancak ünlü kişi için sahip olduğu nedenlerin de eşlik etmesi daha değerli ve daha anlamlı olur. hasta düşmek.
İster ciddi ve temelden yapalım, ister sadece okuyucuları kızdırmak ve şaşırtmak için yapalım, her şey ve diğer insanlar hakkındaki fikirlerimizi paylaşabileceğimiz bir dönemden geçiyoruz. Şirketlerin bu faaliyeti yönetmeye başlaması gerekir, böylece yorumlarda bulunan faydalı bilgi fraksiyonu sonunda istismar edilebilir. Nintendo bunu, kullanıcıların düşündükleri oyunlara sahip olup olmadıklarını gösteren sosyal ağı (Miiverse) ile yaptı; Geriye kalan tek şey diğer şirketlerin de aynı şeyi yapmasını beklemek.